GİTTİ FETÖCÜLER, GELDİ METÖCÜLER!!!

FETÖCÜLERDEN kurtulduk diye sevinmemize pek gerek yok.Türkiye'de, siyaset hala cemaatlerin denetimde.

FETÖCÜLERDEN kurtulduk diye sevinmemize pek gerek yok. Türkiye'de, siyaset hala cemaatlerin denetimde. O Farkla ki, FETÖCÜLER gitmiş, yerlerini METÖCÜLER almış.

Kim ne derse desin, kim aksini iddia ederse etsin, yapılan seçimlere cemaatler damgalarını vurmaktadırlar. En küçük beldeden tutunuz da, en büyük illere kadar, seçimleri şekillendiren cemaatlerdir. Seçimlerin sonuçları, o  beldelerdeki, ilçelerdeki, illerdeki cemaatlerin güçlerine paraleldir.

Bazı yörelerde, cemaatler ve tarikatlar iç-içedir, kol, koladır. Bazı yörelerde ise cemaatler ayrı, tarikatlar ayrı yürümektedirler. Milletvekili adayları, Belediye Başkan adayları, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri tespit edilirken, bazı siyasi partilerin, tarikatçılardan veya cemaatlerden isim aldıkları, hatta tanınacak kontenjan için pazarlıklar yapıldığı iddiaları oldukça yaygındır. Nüfusun düşük olduğu seçim bölgelerinde, tarikatların ve cemaatlerin güçleri çok daha etkilidir. Nüfus arttıkça cemaatlerin ve tarikatların etkileri azalmakla birlikte, yine de ön plna çıkmayı başarırlar.

Cemaatler de, tarikatlar da, varlıklarını sürdürebilmenin en önemli etkenlerinden birinin siyaset olduğu görerek, sözün tam anlamıyla siyasetle iç-içe bir durum almışlardır. Solcu bir lider olarak bilinen Merhum Bülent Ecevit'in bile, cemaatçilerle iş birliği yapmak zorunda kaldığı ve bu sayede oylarını yüzde 22'ler düzeyine çıkardığı bilinen bir gerçektir.

Bazı cemaatlerin, hemen her partide elemanları vardır. Bulundukları seçim bölgesinin şartlarına göre hareket ederek en sağ partiden, en sol partiye kadar siyasi yelpazede yer alırlar.

Bu duruma bakarak

'Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır'

diyen Mustafa Kemal ATATÜRK'E binlerce defa rahmet okumak gerekmiyor mu.

Cemaatlerin ve tarikatların bu ülkeye verebilecekleri büyük zararları ta o yıllarda gözlemlemiş ve kendi döneminde, buna göre tedbirlerini almıştı.

FETÖCÜLERDEN İBRET ALINSA, METÖCÜLERE SIRA GELMEZDİ!

Nur içinde yat, BÜYÜK ATATÜRK!

ANEKDOT

İki aşiret kavgaya tutuşmuşlar. Silahlar çekilmiş, büyük katliamlar yaşanacak. Araya müftü girmiş:

-Allah için yapmayın, etmeyin!

demiş. Ama kavgayı engelleyememiş. Bu arada olay yerine gelen ve iki aşiretin de aynı şeyhe mensup olduklarını bilen müftü yardımcısı devreye girerek, aşiret liderlerine, bağlı oldukları şeyh efendinin adını vererek:

-Şeyh Hazretlerinin hürmetine!

diyerek sulh etmelerini isteyince, taraflar teskin olmuş. Yaşanmış bu olaydan çıkarılacak ders şudur. Ahmak müritler, şeyhlerini (HAŞA) Yüce Allah'tan bile aziz tutarlar!!!

Bakmadan Geçme