FETÖ BELASI!

15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminden neredeyse 3 yıla yakın süre geçti.Ancak, FETÖ tehdidi, milletin başucunda Demoklesin Kılıcı gibi sallandırılmaya devam ediliyor.

15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminden neredeyse 3 yıla yakın süre geçti. Ancak,

FETÖ

tehdidi, milletin başucunda Demoklesin Kılıcı gibi sallandırılmaya devam ediliyor. 31 Mart seçimleri sonrası bazı sandık üyelerinin

FETÖCÜ

oldukları iddiaları bile ortaya atıldı. (

FETÖ'nün mensubu olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek, destek vermek)

suçlamasıyla muhalif gazetecilere 10 yıla kadar hapis cezası istenebiliyor! Bu durumda, bundan böyle sandık kurullarında kim görev almak isteyecek, hangi gazeteci muhalif yazı yazabilme cesaretini gösterecek! Anlaşılan

FETÖ

soruşturmalarının sonu gelecek gibi değil! Kim ağzını açsa

(FETÖCÜ)

damgası yiyecek,

DARBECİ

muamelesi görecek!

Kamuoyu, asıl

FETÖCÜLERİN

kimler olduklarını gayet iyi biliyor ama kimse sesini çıkaramıyor. Turgut Özal, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, hatta Bülent Ecevit bile Fethullah Gülen Hocaefendiyi(!) kollayıp gözettiler! Cemaat mensuplarının, kamunun kadrolarında önemli mevkilere yükselmelerinin önünü açtılar.

Abdullah Gül tarafından kurulan 58. Hükümette ise çok sayıda

FETÖCÜ

Bakanın olduğu bugün için artık biliniyor.

FETÖ,

her zaman açık bir şekilde dillendirdiği gibi adliyeyi, askeriyeyi ve mülkiyeyi ele geçirmeyi bu hükümetler zamanında başardı.

Sahte deliller üreten emniyet teşkilatı mensupları sayesinde Ergenekon, Balyoz, Odatv, KCK gibi kumpas davaları başlatmış,

FETÖCÜ

savcılar ve hkimler sayesinde de Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin haremi ismetine

(KOZMİK

ODA)

bile girilmişti. Sahte deliller üreten, yasa dışı dinleme-gözleme faaliyeti gösteren polislerin cemaat mensubu ya da sempatizanı olduğu bilahare ortaya çıkacak ama iş işten geçmiş olacaktı. Kumpas davalar sürecinde görev alan savcı ve hkimlerin de cemaat üyesi oldukları, ancak darbe sonrası ortaya çıkacaktı.

Geçmiş yılları anımsayalım. Cemaatin  uluslararası organizasyonu olan Türkçe Olimpiyatlarına bakanlar düzeyinde katılımlar oluyor, kürsüye çıkan bakanlar Fethullah Gülen'e övgüler yağdırmakta adeta yarışıyorlardı.

Fethullah Hoca'ya

(ARTIK HASRET

BİTSİN)

diye seslenerek Türkiye'ye dönmesini isteyenler,

'Hocaefendiye iftira atanlar yarın çiçeklerle karşılayacaklar!' diyenler Hocaefendiyi(!) 'BARIŞIN SİMGESİ' olarak takdim edenler, Abant Platformu adı altında düzenlenen etkinliklere katılanlar kimlerdi!

Şimdi bütün bunlar unutulmuş gibi, bazı sandık kurulu görevlilerinin FETÖCÜ olabilecekleri, muhalif gazetecilerin örgüt mensubu olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek destek verdikleri iddialarıyla karşı karşıyayız.

Peki, bu millet artık FETÖ BELASINDAN ne zaman kurtulabilecek dersiniz!

TAŞLAMALAR

YSK BİRAN ÖNCE

KARARINI VERMELİ

İSTANBUL SEÇİMİNİN

SONU BELİRLENMELİ

EKONOMİMİZ PAMUK

İPLİĞİNE BAĞLIDIR

SEÇİMLERİN SONUCU

MERAK DEĞİL, KAYGIDIR

KAYGILAR GİDERİLSİN

BELİRSİZLİK SON BULSUN

EKONOMİYE ELBET

ÇOKTUR ZARARI BUNUN

YSK HER NE KARAR

VERSE TARTIŞILACAK

ALNININ AKI İLE

ÇIKMALI BUNDAN MUTLAK

Bakmadan Geçme