'ÇANLAR, KİMİN İÇİN ÇALIYOR!!!'

2020 yılının sonbaharında veya 2021 yılının ilkbaharında erken seçime gidilmesi ihtimalinden artık yüksek sesle söz edilmektedir. Denilebilir ki,

(başımızda bu koronavirüs belsı varken hiç erken seçim gündeme gelir mi!)

Biz de deriz ki

(olur, olur bal gibi olur!)

Bundan böyle geçecek her gün iktidarın aleyhinedir. Gözle görünen gerçek, uzun bir süre için hiçbir şeyin daha iyi gitmeyeceğidir. Ekonomi, giderek çıkmaza girecek, işsizlik katlanacak, enflasyon tırmanacak, ellerinde birikimi olduğu için pandeminin bu ilk aylarında geçiniyor gibi görünen orta direk vatandaşların birikimleri tükenecek, onlar da feryad-u figan başlayacaklardır!

Koronavirüsle mücadele konusunda yapılan reklma yönelik işleri ve işlemleri vatandaşlar artık yutmuyor! İsviçre'deki bir Türk hastanın reklam amaçlı olarak

UÇAK

AMBÜLANSLA

getirilmiş olması veya

(Koronovirüsle mücadelelerine katkı sağlamak için aralarında ABD, İngiltere, İtalya ve İspanya gibi güçlü devletlere bile yardımlarda bulunulması)

desteklerden yoksun bırakılan bu ülkenin vatandaşlarını gururlandırmak şöyle dursun, üzmektedir! Hala maske alamayan milyonlarca vatandaşımız varken, terör örgütlerine tırlar dolusu silah gönderen, paralarını ödediğimiz F-35'leri vermeyen ABD'ye yardım göndereceğinize Doğu ve Güneydoğu illerine gönderseniz ya!

Şüphesiz, pandemiyle mücadelede bir başarı varsa, bu başarının sırrı Türk hekimlerinin ve diğer sağlık görevlilerinin gayretlerinden kaynaklıdır.

Türkiye Cumhuriyetinin banisi Mustafa Kemal ATATÜRK 'Beni Türk hekimlerine

emanet ediniz'

vecizesini boşuna söylememiştir. İşte, Koronavirüse karşı canları pahasına mücadele eden ve mücadele ederken yaşamlarını yitirenlerin bile bulunduğu bu kahramanlar,  sağlıkçılardır. Sağlık alanındaki tüm başarılar, sağlık ordusuna aittir. Ekonomik başarısızlıkların sebebi ise malum! Kefen parasını bile çarçur edenlerin ekonomiyi ne durumlara düşürdükleri ortadadır!

AKP iktidarının, seçimi öne almak istemesinin sebepleri arasında bağrından koparak partileşen iki yeni siyasi partinin güçlenmelerine ve teşkiltlarını tamamlamalarına fırsat bırakmamak da vardır.

Ahmet Davutoğlu'nun GELECEK ve Ali Babacan'ın DAVA partileri, seçimlere katılmak için kolları sıvamış harıl-harıl çalışırlarken, KORONAVİRÜS

PANDEMİSİNE

takıldılar.

Bu iki partinin alacakları oyların yüzde 90'ı AKP'lilerden olacaktır. Yapılan anketler gösteriyor ki cumhur ittifakının oylarının toplamı yüzde 35'ler düzeyine düşmüştür. Yüzde 20 dolaylarında kararsızlar vardır. Kararsızların tümüne yakını, AKP'den kopan ve mevcut diğer siyasi partilerden hangisine oy vermeyi henüz kararlaştırmamış seçmenlerdir. Yani, cumhur ittifakının bu kararsızlardan oy alması ihtimali yok gibi!

Sözün özü, koronavirüs pandemisi atlatılsa bile işsizlik, yoksulluk çığ gibi büyüyecek, ekonomi giderek çıkmaza girecektir. Satacak bir şey kalmadı ki satılsın da seçimlerin normal zamanında yapılması düşünülsün. 20 yıllık iktidarları süresince Türkiye Cumhuriyetinin bütün birikimlerini özelleştirme adı altında elden çıkaran, tarımı, hayvancılığı bitiren, küçük esnafları, AVM'lere ezdiren, üretime değil, betona yatırım yapan, israfı ve lüksü zirveye taşıyan iktidar sahipleri biliyorlar ki,

çanlar, artık kendi iktidarları için çalmaktadır.

Hem unutulmasın ki, (kurt, puslu havayı sever!) Koronavirüs pandemisiyle hava böylesine puslanmışken, iktidar açısından en çıkar yol, elbette erken seçime gitmek olacaktır!

TAŞLAMALAR

ÇANLAR ÇALIYOR KİMİN

İÇİN ÇALIYOR SİZCE

MİLLETİ BU HALLERE

DÜŞÜREN İÇİN BİZCE

ERKEN SEÇİM OLACAK

HAZIRLIKLI OLALIM

YİRMİ YIL DEVAM EDEN

ZULÜMDEN KURTULALIM

BÖLDÜLER BU MİLLETİ

SENDEN-BENDEN DİYEREK

İKTİDARLARI İÇİN

DİNİ ALET EDEREK

BÖYLE İKİ KUTUPLU

OLMAMIŞTI TÜRKİYE

BİRDİK, BERABER İDİK

İKTİDAR DEĞİŞSE DE