Batman Adı Üzerine İlginç Kriz: Şehir mi Yoksa Film mi Haklı?

2008 yılında, Türkiye'nin Güneydoğusunda yer alan Batman şehri, dünya çapında ün kazanmış bir çizgi kahraman ile sıra dışı bir şekilde gündeme taşındı. Batman'ın eski Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, ünlü yönetmen Christopher Nolan'ın Batman: Kara Şövalye filminde şehrin adının izinsiz kullanıldığını iddia ederek yapımcı şirketlere dava açmayı düşündüğünü açıklamıştı. Belediye, olası tazminatın şehirdeki kadınlar ve sokak çocukları için kullanılacağını belirtmişti. Açıklama, kısa sürede hem ulusal hem uluslararası basında geniş yankı bulmuş, 'Batman'ın Batman'la davası' olarak konuşulmuştu.

Batman'ın bulunduğu bölge, tarihi zenginliği ve binlerce yıllık geçmişiyle dikkat çekiyor. Hasankeyf gibi tarihi miraslar, kentin kültürel değerlerini gözler önüne seriyor. Kentin adı, petrol yataklarının keşfiyle 20. yüzyılda önem kazanmış; küçük bir köy iken hızla büyüyüp il merkezi haline gelmişti. Bu yerel kimlik, bir anda dünyaca ünlü bir çizgi kahramanla karşı karşıya kalmıştı. Belediye başkanı, şehrin isim hakkının korunması gerektiğini vurgulamış ve şehrin tarihi belgelerini bu konuda delil olarak sunmayı planladığını açıklamıştı.

O dönemde dünya basını haberi manşetlerine taşımıştı. Uluslararası haberler, Batman'ın bu girişimini mizahi bir şekilde aktarmış ve olayın Hollywood ile yerel kimlik arasındaki ilginç çatışmayı yansıttığını vurgulamıştı.

Ancak süreç ilerleyen yıllarda dava aşamasına gelmedi. Yeni belediye yönetimi, açılması planlanan davayı gereksiz görmüş ve resmi bir mahkeme süreci yaşanmamıştı. Böylece Batman, dünya basınında dikkat çekici bir haber konusu olmuş ancak hukuki bir kapışma yaşamamıştı. Batmanlılar ise bu olayı mizahi bir gurur ve merak unsuru olarak değerlendirmiş; şehir kültür-sanat sayfalarında kendi adıyla anılmaya devam etmişti.