- Haberler
- Siyaset
- Abdullah Öcalan Yıllar Sonra İlk Kez Görüntülü Mesaj Verdi: ''Silah Dönemi Bitti, Sıra Siyasette''
Abdullah Öcalan Yıllar Sonra İlk Kez Görüntülü Mesaj Verdi: ''Silah Dönemi Bitti, Sıra Siyasette''
PKK Lideri Abdullah Öcalan, görüntülü mesajında silahlı mücadele döneminin sona erdiğini belirterek, 'Silah bırakma zamanı geldi. Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum' dedi. Öcalan ayrıca yeni bir toplumsal ve siyasal program önerdi.
1999 yılından bu yana İmralı F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan, kamuoyuna görüntülü bir mesaj gönderdi. Öcalan’ın çağrısı, Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) yayınlanırken, aynı cezaevindeki tutuklular da açıklamada Öcalan’ın yanında yer aldı.
Öcalan’dan Demokratik Siyaset Vurgusu
Mesajında, uzun süredir savunduğu “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısını yineleyen Öcalan, "Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum" dedi.
Yeni Manifesto Hazırlandı
Abdullah Öcalan, çağrısında yaşanan son gelişmeler ışığında bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladığını duyurdu. Manifestonun, Kürdistan Devrimi’nin 50 yıllık yol haritasını tamamladığını ve bu yeni metnin sadece Kürtler için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel bir içerik taşıdığını savundu.
PKK'nin Varlık Gerekçesi Sona Erdi
Öcalan, örgütün “ulus-devlet” hedefinden ve silahlı mücadele stratejisinden vazgeçtiğini belirterek, “PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı. Bu noktadan sonra silahlı mücadelenin devamının “aşırı tekrar ve açmaz” olacağını dile getirdi.
Silah Bırakma Süreci ve TBMM Komisyonu
Süreç kapsamında TBMM çatısı altında bir komisyon kurulması gerektiğini belirten Öcalan, bu komisyonun demokratik siyaset ve hukuk temelinde çalışması gerektiğini vurguladı. Silahların gönüllü bırakılmasının bu sürecin doğal bir sonucu olduğunu ifade eden Öcalan, silah bırakma mekanizmasının bir an önce kurulması gerektiğini dile getirdi.
Özgürlük Talebine Felsefi Yaklaşım
Kendi özgürlüğüne ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Öcalan, “Ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir” dedi.
DEM Parti ve Sürecin Rolü
Açıklamasında, TBMM’de bulunan DEM Parti’nin bu sürecin başarıya ulaşması için sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurgulayan Öcalan, diğer siyasi partilere de çağrıda bulundu.
Son Çağrı: Yeni Bir Sürece Hazırlık
Öcalan, son olarak sürecin önemine işaret ederek, "Siyaset boşluk tanımaz. Barış ve Demokratik Toplum programı ile bu boşluk doldurulmalıdır. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanımdır" dedi. Ayrıca, tüm çevrelere sürece katkı sunmaları için çağrı yaptı.
Öcalan'ın Çağrısından Öne Çıkan Başlıklar:
PKK, ulus-devlet amacından ve silahlı mücadeleden vazgeçti
Demokratik siyaset ve hukuk süreci başlatılmalı
TBMM’de komisyon kurulmalı
Silah bırakma süreci açık ve net bir takvime bağlanmalı
Süreçte rol alacak aktörlerin samimiyetine güven duyuluyor
Bireysel özgürlük, toplumsal özgürlükten ayrı düşünülemez
Tüm taraflar yeni döneme hazırlıklı olmalı
Öcalan'ın çağrısının tam metni şöyle:
“Değerli yoldaşlar
Komünalist yoldaşlık hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadıkları somut durumu, sorun ve çözüm yollarına ilişkin kapsamlı bir mektupla tekraren de olsa açıklayıcı ve yaratıcı yanıtlar vermeyi, sizlere karşı etik bir görev saymaktayım.
27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim. Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim.
Gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır. Bu arada köprü ilişkide bulunan yoldaşların çabası aynı değerde ve takdire şayandır.
Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık 'Kürdistan Devriminin Yolu’' manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım.
Tüm bu gelişmelerin İmralı’da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir.
Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır.
Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.
Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, 'demokratik siyaset' stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz.
Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Kısır mantıklı, önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum.
Dolayısıyla daha da pratik ve somut kilit açıcı adımlara geçilmeye çalışılmaktadır. Benim tarafımdan ileri sürülen tezlerin belli başlı olanları şunlardır:
Herkesin üzerine düşeni yapması, Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkündür. Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç; PKK ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir.
Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.
Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.
Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir.
Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.
Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor.
Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim.
Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.
Daimi yoldaşça selam ve sevgiyle kalın.
19 Haziran 2025
Abdullah Öcalan"
Bakmadan Geçme





