ABD medyası Erdoğan'ın 'veliaht'ını yazdı: 'Bir halk kahramanı'

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dönem limitinin “yasalara göre” 2028’de dolacağını vurgulayan WSJ, Bayraktar’ın bir ‘veliaht’ olarak öne çıktığını belirtti.

T24’ün aktardığına göre, Jared Malsin ve Elvan Kıvılcım imzalı makalede Bayraktar TB2 dronlarının Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini yavaşlatmakta önemli rol oynadığı, Azerbaycan’ın 2020’de Ermenistan güçlerine karşı kullandığı, Libya’da Halife Hafter’in saldırısını püskürttüğü belirtildi. Makalede Bayraktar dronların başarısının Selçuk Bayraktar’ı Türkiye’de bir “halk kahramanına dönüştürdüğü” ifade edildi.

Makalede, “NATO ülkeleri Romanya ve Polonya silahlarını satın almak isteyen ülkeler listesine eklenirken ve siparişler akarken, destekçileri Bayraktar’ın kayınpederinden sonra Bayraktar’ın ülkenin Cumhurbaşkanı olmasını öneriyor” denildi.

Malsin ve Kıvılcım, gittiği her yerde Bayraktar’ın etrafını hayranlarının sardığını ve anketlere göre ülkenin en popüler isimlerinden biri olduğunu yazdı.

Bayraktar geçen sonbaharda yine WSJ’ye verdiği söyleşide siyasi hırsları olmadığını ancak Erdoğan’ın istemesi durumunda gelecekte seçimlere girebileceğini ifade etmişti: “Belki evet derim, ama bu o günkü şartlara bağlı. Ben aktif siyasetle ilgili değilim”.

Makalede Erdoğan’ın kendi çocuklarının özgeçmişinin Bayraktar ile kıyaslanamayacağını; diğer damadı Berat Albayrak’ın ise Hazine ve Maliye Bakanı’yken çok eleştirildiği ifade edildi. Malsin ve Kıvılcım, şöyle yazdı:

“Bayraktar’ın hayranları, onun başarısının daha meritokratik bir geleceğe işaret ettiğini söylüyor ve onu normalde Steve Jobs ya da Elon Musk gibi isimler için kullanılan terimlerle tanımlıyor. Analistlere göre Bayraktar’ın mühendis ve girişimci imajı, Erdoğan’ın Türkiye’deki kurumları zayıflatan ve gücü cumhurbaşkanlığı etrafında merkezileştiren yönetiminden ince ama önemli bir ayrışmayı temsil ediyor.”

Makalede muhalefetten isimlere çok az yer verildi. Uluslararası medya, Ekrem İmamoğlu’nun 2028’de AKP iktidarının en büyük rakibi olabileceğine dair değerlendirmelerde bulunmuştu. İmamoğlu’na 30 Mart’ta yayımlanan bu makalede ise tek paragraf ayrıldı.