• Haberler
  • Siirt Haber
  • Bilişim Sistemleri Üzerinden Banka ve Kredi Kurumlarının Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Artıyor! Av. Doğan Siyahtoprak Uyardı

Bilişim Sistemleri Üzerinden Banka ve Kredi Kurumlarının Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Artıyor! Av. Doğan Siyahtoprak Uyardı

Dolandırıcılık vakalarının her geçen gün arttığı Türkiye'de, bilişim sistemleri kullanılarak banka ve kredi kurumları üzerinden işlenen dolandırıcılık suçları kritik seviyeye ulaştı. Konuya ilişkin açıklama yapan Av. Doğan Siyahtoprak, teknolojinin gelişmesiyle birlikte dolandırıcılık yöntemlerinin çeşitlendiğini ve suçun işlenmesinin çok daha kolay hâle geldiğini belirtti.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157. ve 158. maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun, özellikle bilişim teknolojilerinin gelişmesiyle beraber yeni bir boyut kazandığını belirten Siyahtoprak, klasik dolandırıcılık eylemlerinin yerini artık dijital yöntemlerin aldığını ifade etti.

Siyahtoprak, bilişim sistemlerinin hızlı, güvenilir ve aynı anda binlerce kişiye ulaşma imkânı sunduğuna dikkat çekerek, bu sebeplerle kanunda nitelikli hal olarak düzenlendiğini söyledi.

TCK 158/1-f: Cezalar Ağırlaştırıldı

Av. Siyahtoprak, bilişim sistemlerinin veya banka/kredi kurumlarının araç olarak kullanılmasının, TCK 158/1-f kapsamında nitelikli dolandırıcılık sayıldığını hatırlatarak şu bilgileri verdi:

“Bu suçun işlenmesi hâlinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 4 yıldır ve adli para cezası, failin elde ettiği haksız menfaatin en az iki katı olacak şekilde belirlenmektedir.”

Madde gerekçesinde, bilişim sistemlerinin, bankaların ve kredi kurumlarının hileli işlemleri kolaylaştırdığı için ağır yaptırımlar öngörüldüğü belirtilmiştir.

Dolandırıcıların en sık kullandığı yöntemler

Av. Doğan Siyahtoprak açıklamasında, bilişim yoluyla işlenen dolandırıcılıkta en sık kullanılan yöntemleri şu şekilde sıraladı:

  • Kimlik hırsızlığı: Çalınan bilgilerle sahte kimlik oluşturulması, kredi kartı çıkarılması veya banka hesabı açılması.

  • Kart klonlama: Kart bilgilerinin kopyalanarak sahte kart oluşturulması veya online alışveriş yapılması.

  • Kimlik avı (phishing): Sahte e-postalar, SMS’ler veya web siteleriyle kişisel bilgilerin ele geçirilmesi.

  • Sosyal mühendislik: Duygusal manipülasyonla insanların kandırılması.

  • Sahte tehdit veya ödül vaatleri: “Hesabınız ele geçirildi”, “ödül kazandınız” gibi senaryolar.

  • Zararlı yazılım (malware) saldırıları: Bilgisayarlara virüs, trojan veya fidye yazılımı bulaştırarak hesapların ele geçirilmesi.

“Hesaplarını kiraya verenler de suç ortağıdır”

Siyahtoprak’ın özellikle dikkat çektiği bir diğer nokta ise bankalarda hesap açarak veya hesaplarını kiralayarak dolandırıcılara aracılık eden kişilerin durumu oldu.

“Maddi durumu zayıf bazı kişiler, küçük meblağlar karşılığında hesaplarını dolandırıcılara vermekte veya onların talimatıyla yeni hesaplar açmaktadır. Bu kişiler, doğrudan dolandırıcı olmasalar bile suça iştirak etmiş sayılmakta ve ağır cezalarla karşılaşmaktadır.”

Bu kişiler, dolandırıcılık sonrası mağdurların ilk ulaşabildiği kişiler olduğu için çoğu zaman hızla yakalanmakta ve çok sayıda dava ile karşı karşıya kalmaktadır.

Mağdurların en çok karşılaştığı senaryolar

Türkiye’de bilişim dolandırıcılığı çoğunlukla şu şekilde gerçekleşiyor:

  • Banka hesap bilgilerinin ele geçirilmesi,

  • Online bankacılık üzerinden para transferi yapılması,

  • Kimlik bilgilerinin çalınarak hesapların boşaltılması,

  • Sahte sosyal medya hesapları üzerinden satış vaadiyle dolandırıcılık,

  • Kredi kartı bilgilerinin kötü amaçlı yazılımlarla ele geçirilmesi.

Tüm bu yöntemlerin ortak noktası, faillerin bilişim sistemleri aracılığıyla hile kullanarak mağdurun iradesini sakatlaması ve menfaat sağlamasıdır.

Artı Siirt Haber Ajansı

Bakmadan Geçme